12 Eylül’ü nasıl bilirdiniz? [İnfografik]
Çarpıcı rakamlarla hazırladığımız 12 Eylül infografik, 1000′in üzerinde Facebook’da Like edildi ve 500 üzerinde Twitter paylaşımına (retweet) ulaştı.
Çarpıcı rakamlarla hazırladığımız 12 Eylül infografik, 1000′in üzerinde Facebook’da Like edildi ve 500 üzerinde Twitter paylaşımına (retweet) ulaştı.
Birçok uzmanlık gerektiren konuyla birlikte sosyal müşteri hizmetleri hızla büyüyen bir iş alanıdır; ilk soru: “Sosyal CRM, geleneksel CRM’den nasıl farklılaşır?”
Bu sorunun cevabını infografikte bulabilirsiniz. Bununla birlikte, sosyal CRM’in ‘pazarlama’, ‘satış’, ‘geribildirim’ ve ‘hizmet ve destek’ şeklinde kullanımındaki, tüketici davranışlarındaki son gelişmelerden (ve beklentilerden) yararlanmak için gereken düşüncedeki ve yaklaşımlardaki değişimin altı çizilmiştir.
Pazarlama ve müşteri hizmetlerine uygulanan ve iyi bir şekilde geliştirilmiş sosyal CRM stratejilerinden birine örnek olarak Amerikan Havayolları’nı verebiliriz. Peugeot ve Citibank da iyi örneklerdendir.
Bunlar gibi örnekler kollektif bilgimizi ve daha fazla markayı gelenekselden sosyal CRM’e yön değiştirmeleri için teşviği artırıyor.
Sosyal medya insanlar için bir iletişim alanı sağlamakla birlikte şirketlerin/markaların müşterilerine ya da potansiyel müşterilerine ulaşabilecek çok geniş bir ortamdır. Doğru strateji ve kanallarla sosyal medya işletmelere önemli yatırım getirisi sağlayabilmektedir.
İnfografikte verilen bilgilerin birkaçına değinmek gerekirse; 2012’de 6.67 milyar dolar olan sosyal medya ticaret satışlarının 2013’te 8.81 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir.
2012 itibariyle şirketlerin %50’si internet satışlarını sosyal medya varlıkları yoluyla sağlayacaklardır.
Markaların imajlarını ve ürünlerini pazarlamak için kullandıkları yöntemler teknolojiyle birlikte değişmekte ve farklı boyutlar kazanmaktadır.
10 yıl önce legal ya da illegal olarak insanların ücretsiz ulaşabilecekleri içerikler ortaya çıkmıştı. Web 1.0 ile başlayan bu süreç, web 2.0’a evrildi ve günümüzde markalar ve tüketiciler arasındaki etkileşimin üst düzeye çıkmasını sağlayan web 3.0 kullanılmaktadır. Bu sürecin 4.0’a evrilmesi ve etkileşimin en üst düzeye ulaşması ise kaçınılmaz gibi görünüyor.
Teknoloji, içeriği daha uygun, daha çekici, daha yakın ve daha duygusal bir hale getirmektedir. iTunes’tan, Amazon’a, NetFlix’ten New York Times’a İçerik 4.0’ın işaretlerini artık her yerde görmek mümkün.
İnfografiğe göre; yakınlık, çekicilik, duygusallık, uygunluk insanların satın alma kararlarında en belirleyici olan etkenlerdir.
Online alışveriş hızla yükselen bir trend. Peki insanların online alışverişe bakış açıları, yaklaşımları ne? Yapılan araştımalar bizi ilginç ve beklediğimizden daha yüksek sonuçlara ulaştırıyor.
Online alışveriş tedbirli, kolay ve hızlıdır. Geleneksel, dört duvar mağazaları ziyaret etmek yerine sanal kartlarını doldurmaları şaşırtıcı değildir. Online alışveriş bizi sıralardan, kalabalıklardan, seyahat masraflarından ve park sorunundan kurtarır.
Bir pazar araştırma şirketi (Lab42) tarafından gerçekleştirilen bir anket; tüketicilerin %66’sının web perakendecilerini tercih ettiğini ortaya çıkarmıştır. Ankete katılanların yarısına yakını online alışverişlerinin %73’ünü tamamlamıştır. Alışveriş yapanların %45’i mağazadan alışveriş etmek yerine online alışverişi tercih ediyor.
İnfografikler, geniş bilgileri kolay anlaşılır bir şekilde göstermesi bakımından faydalı olmaktadır. Aşağıdaki infografik 2011 yılında 5 bin Avrupalı tüketici (bunların bini İngiltere’den) arasında yapılan bir anketin sonuçlarını vermektedir. Ankette ulaşılmak istenen sonuç; tüketicilerin e-mail ve sosyal medya hizmetleri aracılığıyla markalarla nasıl etkileşim kurduklarını ortaya çıkarmaktır.
Bu çalışma, kimlerin farklı sosyal ağları kullandığı, kullanıcıları bilgileri açıklamak ve yaymak için neyin motive ettiğini inceleyen kendi tütündeki ilk araştırmadır. En iyi, en etkili ve geçerli pazarlama kanalının hangisi olduğuna karar vermekten ziyade; pazarlamacılar, insanların sosyal ağlar ve e-mail vasıtasıyla neden belirli bir şekilde davrandıklarını anlamaya ihtiyaç duyarlar. Bu, onlara kampanyaları için en uygun kanalı kullanma fırsatı verecektir. İnfografiğin birinci ve ikinci bölümü tüketicileri, üçüncü bölüm ise 500 pazarlamacının anket sorularına cevapları doğrultusundaki sonuçları göstermekedir.
İçerik temel olarak dört online alana bağlıdır: Facebook, Twitter ve Tumblr gibi sosyal siteler; YouTube gibi video paylaşım sitelerinde yayınlanması; Instagram ve Flickr gibi görsel platformlarda dağıtılması ve blog ve internet ağları üzerinde oluşturulması yoluyla üretilir.
Sosyal alanda 900 milyondan fazla Facebook, 225 milyon Twitter ve 39 milyon Tumblr kullanıcısı vardır. Online video alanı, aylık 800 milyon ziyaretçisi olan YouTube’a bağlıdır. Her dakika YouTube’a 72 saatlik video yüklenmektedir. 2011’de YouTube 1 trilyon görüntülemeyi gördü. Aylık 65 milyon tekil ziyaretçiye sahip olan Vimeo’nun çok önündedir.
İnfografikte de görüldüğü gibi imajlar, Facebook kullanıcıları için bir hayli öneme sahiptir. Her saniye 3 bin fotoğraf siteye yüklenmektedir. Instagram’da her saniye 50 fotoğraf yüklenmekte ve Flickr’a 52 fotoğraf eklenmektedir.
Başarılı bir sosyal medya çalışması için yapılması ve yapılmaması gerekenler vardır.
Bir sosyal medya çalışması için öncelikle gerekli olan işletmenin ‘bir plana sahip olması’dır.
‘Ölçülebilir hedefler’ oluşturulmalıdır.
‘İyi bir sosyal vatandaş olmak’ işletme için önemlidir.
İşletmenin ‘tutarlı olma’sı gerekir.
Mesajlar hedef üzerinde sürdürülmeye devam edilmeli ve sadece işletme mesajlarına yer verilmelidir.
Pazarlama, insanların satacak bir şeye sahip oldukları zamandan bu yana var olan bir etkinliktir. Ancak pazarlama metodlarının etki derecesi binlerce yıldır artıp azalmıştır. Tüketiciler ve onların gelişen teknolojileri gün geçtikçe hızlı bir şekilde ilerledikçe, pazarlamacılar oyunlarını değiştirmek zorunda kalmışlardır.
Çok yakın zamana kadar, pazarlama hemen hemen bütünüyle ‘outbound [dışa giden, (çağrı merkezi, e-mail, TV)] pazarlama’ faaliyetlerinden oluşuyordu. Bu pazarlamada faaliyetlerinde tüketici dinlenmez ve ‘onlarla’ konuşmak yerine ‘onlara’ konuşulurdu. Nokta-com balonu çağına kadar pazarlama araçları outbound tipi pazarlamayı destekleyen araçlardan oluşuyordu. Pazarlamanın gelişimi, içinde bulunulan çağın teknolojik gelişmelerinden etkilenerek ilerlemiştir.
Verilen infografikle pazarlamanın tarihine hızlı ve keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz.
Sosyal medya, pazarlama çabalarıyla bütünleştirildiği takdirde iş dünyası için, uzun vadede kar sağlayacak stratejik bir kanaldır.
Sosyal medya, markalara tüketicilerle her an doğrudan bağlantı kurma fırsatı verir. Marka bilinirliğinin, tüketicilerle diyaloğun artması için sosyal medya en etkili kanal olarak karşımıza çıkıyor. Daha geleneksel bir yatırım getirisi tanımı olarak ‘nitelenebilir satışlar ve masraflar’ yoluyla pazarlamacılar sosyal medyanın işletmeler üzerindeki etkisini ölçebileceklerdir.
İnfografikteki veriler dünyanın farklı yerlerinden 700’ün üzerinde pazarlamacıyla yapılan anketlerden elde edilmiştir.