Facebook’un bu ay markalar için zaman tüneli profil sayfalarını Amerika’da uygulamaya sokması bekleniyor.

Eylül ayında yapılan F8 konferansında 800 milyondan fazla kullanıcısına profil sayfalarının çarpıcı değişimini tanıtmıştı.  Resim ağırlıklı, scrapbook tadında olan bu uygulama, kullanıcının sosyal ağdaki tüm geçmişini kapsıyor. Facebook bu uygulamayı ağırdan alarak hizmete sokmuş ve kurulum inisiyatifini de kullancıya bırakmıştı.

Duyuru esnasında, markalar için bu uygulamanın yeni özellklerle uygulamaya alınabileceği vurgulanmıştı.

Continue Reading →

Markaları sosyal ağlarda güçlendiren şey “Beğen”inin aksine aşktır! Sosyal medya kampanyaları çok çeşitlilik gösterse de günün sonunda müşterinin tek bir isteği vardır: markanın konuşulması.

Bir kampanya öncesinde markaya pek çok soru sorulması ve yapılmak istenen etkinin sınırlarının çizilmesi gerekir. Zira sosyal ağlarda verilen her içerik aynı etkiyi yaratmaz. İçeriğin kalitesi, hedef kitle ve onlardan ne beklendiği,  vermek istenilen mesaj ve bütçe kampanyanın ulaştığı sonuçları değiştirebilir.

Sosyal medya kampanyalarını 3′e ayıralım:

Continue Reading →

Online pazar markalar için hemen her adımda sürprizlerle dolu. Müşterilerinin geri bildirim yapmaktan hoşlandığını keşfeden markalar, bu eğilimi fırsata çevirmeyi başardı ve sosyal medyayı onlarla iletişime geçme alanı olarak kullanmaya başladı. Fakat ilerleyen zamanlarda pazarlama departmanları sosyal medyada yetersiz kaldı.

Kızgın müşterilere en doğru cevapların ve en hızlı çözümlerin bulunması için müşteri hizmetleri departmanları devreye girdi.

Aslında bu bir sır değil: Daha çok sosyal medya bütçesi, daha az çağrı merkezi çalışanı ve daha iyimser ROI (Return of Investment) değerleri demektir. Müşterilerin sosyal medyada cevap bulma isteği de cabası!

Continue Reading →

Sosyal ağlarda bir kısım marka aktifleşerek yeni dijital çağa ayak uydurmaya çalışırken, bir kısım marka ise “biz daha sonra geleceğiz” demekle yetiniyor. Sosyal medya ile ilgili en büyük kabus ise müşterilerden gelebilecek olası negatif yorumlar.

Bazı markalar çözümü olumsuz yorumları facebook duvarından silmekte buluyor. Bundan daha kötüsü varsa o da yorumlara aynı olumsuzlukta ve direçle karşılık vermek olmalı.

Kişisel olarak negatif yorumları silmeme taraftarıyım. Elbette küfür, bir başka yorum sahibine saldırı ve spam mesajları değilse.

Neden?

Continue Reading →

Pazarladığınız ürün dünyanın en sevilen fast food’u ve siz de dünyanın en bilinen fast food zinciri olsanız da sosyal medyada işler düşüdüğünüz gibi yürümeyebilir ve güçlü yönlerinizle kendinizi zehirleyebilirsiniz.

Bunun en çarpıcı örneği yakın zamanda twitter’da bir kampanyayla ses getirmeyi hedefleyen Mc Donald’s’tı:

 

#MeetTheFarmers tag’ı ile tedarikçilerinin ne denli sağlıklı olduğunu ön plana çıkarmak isteyen firma, devamında Mc Donald’s hikayelerinin paylaşılmasını hedeflediği #McDStories tag’ı ile yön değiştirdi.

Öfkeli ve kindar müşteriler geçmişte hamburgerlerinden yabancı madde çıkmasından, hastanelik olup vejetaryen olma kararı almalarına kadar pek çok olumsuz hikaye ile tag’ı birkaç saat içinde top tweets’e taşıdılar.

Mc Donald’s sosyal medya direktörü Rick Wion ise yaptığı açıklamada “..işlerin istenildiği yönde gitmediğini” söyledi.

Peki bu neden oldu?

Continue Reading →

Sims Social’ın gelişiricisi EA, geçtiğimiz günlerde oyunun kullanıcılarının gerçek hayattaki davranışları ile oyun içindeki davranışlarının karşılaştırıldığı bir infografik paylaştılar.

 

Aylık 22.2 milyon aktif kullanıcısı olan Sims Social istatistikleri çarpıcı:

- 70 milyon oyuncu bir başka Sim’den fiziksel olarak etkilendiğini itiraf ederken, gerçek hayatta 54 milyon yalnız ve bekar Amerikalı’nın olması düşündürücü. Demek ki Sims Social ortamında kalpler daha   bir yumuşak ve hisler de bir o kadar açık.

 

 

Continue Reading →

Televizyon, telefon ya da laptoplarda kullanıcıyı gören kamera tasarımı giderek çoğalıyor. Las Vegas’ta yapılan Consumer Electronics Show’da pekçok teknolojik alet gibi televizyonlar da tüketiciyi yeni dönemde şaşırtmayı hedeflediğini gösterdi.

Samsung ve Lenovo odadaki herkesi algılayabilen, otomatik olarak Facebook’a bağlanabilen, favori kanallar ve internet sitelerine istenildiği an erişebilen yeni dönem TV’yi tanıttı. Lenovo’nun televizyonunda kamera ile entegre çalışan ve kullanıcıyı tanıyan bir sistem de var. Odada çocuğunuzun olduğu durumlarda, belirli tema ve kanallara erişimi engelleyebiliyor.

Continue Reading →

Mobil fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram, Ekim 2010’dan bu yana 400 milyonu aşan fotoğraf paylaşımı ve 15 milyon kullanıcısı ile tam anlamıyla bir sosyal medya fenomenine dönüştü.

Bu paylaşım platformunun çekim gücünü hisseden Starbucks 2010 yılında Instagram’a dahil oldu ve şu an 202,000 takipçisi var. Onu 151,00 takipçiyle Burberry ve 95,000 takipçiyle Red Bull izliyor.

Uygulamanın son üyeleri ise Nike ve ABD Başkanı Barack Obama’nın seçim kampanyası.

General Electric ve Tiffany & Co. gibi markalar teknik ekip çalışmalarını resimleyerek takipçilerine perdenin arkasında neler olup bittiğini anlatan paylaşımlarla dikkat çekmeyi tercih ediyorlar.

Continue Reading →

Bir sabah herkes Mark Zuckerberg’in intihar haberi ile uyanır. Facebook kapatılmıştır ve insanlara alıştırılan “paylaşım” temeline dayalı iletişim gerçek dünyada kelimenin tam anlamı ile bir sorun haline gelir.

Bu video tam da böyle bir olasılık üzerine kurulmuş. İlk bakışta bir film fragmanını andıran video, Bennet Silverman ve John Gasienica adında iki gencin arkadaşlarını güldürecek videolar çekmesi arzusuyla kurulmuş olan ve süregelen Nice Piece Products yapımı.

Continue Reading →

Oren Lavie İsrail asıllı bir sanatçı. Yönetmenlik yapıyor, mutsuz çocuklar için kitaplar hazırlıyor ve büyükler için de şarkı sözleri yazıyor.

2008 yılında çıkardığı The Opposite Side of The Sea’ adlı ilk albümünde yer alan ‘Her Morning Elegance’ şarkısını animasyonla birleştirmek istemiş. Ortaya muhteşem bir stopmotion çıkmış.

Continue Reading →